Uzm. Dr. Merve KESKİNKILIÇ - Kanserle Mücadelede Erken Teşhiş Hayat Kurtarır...
03 Şubat 2025

Uzm. Dr. Merve KESKİNKILIÇ

KANSERLE MÜCADELEDE ERKEN TEŞHİS HAYAT KURTARIR

4 Şubat Dünya Kanser Günü ile tüm dünyada ve ülkemizde, gerek kanser konusunda farkındalığı ve eğitimi artırarak gerekse dünyanın her yerindeki sağlık otoritelerinin ulusal kanser politikalarının belirlenmesinin sağlanması hedeflenerek her yıl milyonlarca önlenebilir ölümün önünegeçilmesi amaçlamaktadır. Bu kampanya esasında sadece bir gün ile kısıtlı olmayıp, yılın diğer günlerinde de sürdürülmesi hedeflenen kanser ile ilgili bilgilendirme ve farkındalık konusunda yapılan faaliyetlerin bütününü kapsamaktadır.

Çağımızın hastalıklarından önemli hastalıklarından biri olan kanser tek bir hastalık olmaktan ziyade, vücudumuzda bulunan genlerimizin kontrolünde olan hücrelerimizde meydana gelen genetik mutasyonlar sonucunda, kontrolsüz bir şekilde bölünen, vücudumuzdaki normal yapıdaki hücrelere zarar veren, onları yok etme yeteneğine sahip anormal hücrelerin oluşup gelişimiyle karakterize, kaynaklandığı organ dışında diğer organlara da yayılabilen, bir çok organda görülebilen hastalıklar grubunun genel adıdır.

Dünya genelinde ve erkek cinsiyette en sık görülen kanser akciğer kanseri iken, kadınlarda en sık görülen kanser meme kanseridir. Dünyada en sık görülen kanser türleri sırasıyla akciğer, meme, kolorektal (kalın bağırsak), prostat ve mide kanseri olarak karşımıza çıkmaktadır.  Kadınlarda en sık görülen kanser türleri sırasıyla meme, akciğer, kolorektal, serviks (rahim ağzı) ve tiroid kanseri iken, erkeklerde ise bu sıralama akciğer, prostat, kolorektal, mide ve karaciğer kanseri şeklindedir. GLOBOCAN 2022 verilerine göre ülkemizde erkeklerde sırasıyla akciğer, prostat, kolorektal, mesane ve mide kanseri en sık görülen ilk 5 kanser türüyken, kadınlarda bu sıralama meme, tiroid, kolorektal, akciğer, rahim kanseri şeklinde oluşmaktadır.

Dünyada ve ülkemizde en sık ölüm nedeni olan kalp ve damar hastalıklarından sonra, en sık ölüm nedeni olarak ikinci sırada kanser yer almaktadır.  Diğer bir deyişle ölüm nedenlerine bakıldığında ise dünyada yaklaşık her 6 ölümden birinin, ülkemizde ise her 5 ölümden birinin kanser nedeniyle gerçekleştiği görülmektedir. Dünya Sağlık Örgütü’nün 2022 verilerine göre dünyada her yıl tahminiolarak 20 milyon yeni kanser vakası görülmekte veyaklaşık 9,7 milyon kişi ise kanser nedeni ile hayatını kaybetmektedir. Her ne kadar tarama programları ve erken teşhis ile kanser gelişimini önleyebilmemize ve tedavi edebilmemize rağmen kanser yükünün 2050'ye kadar yaklaşık %77 oranında artması ve dünya genelinde toplum ve sağlık sistemlerini zorlayacak halk sağlığı problemi olması beklenmektedir.

Dünya Sağlık Örgütü ve GLOBOCAN’a ait 2022 yılına ait verilere göre Türkiye’ de 2022 yılında 240.013 kişi kanser tanısı almış olup 129.672 (%25.2) kişi ise hayatını kaybetmiştir. İstatistiklere göre erkeklerde kanser görülme sıklığı kadınlara göre daha fazladır (Kanser olan erkek nüfusu: 132.476, kadın nüfusu:107.537). Yaş ilerledikçe de kanser görülme sıklığının arttığı bilinmektedir.

Kanserin oluşumunda %90-95 oranında çevresel faktörler büyük paya sahipken, %5-10 ‘unda ise genetik faktörler etkilidir. Bilinen genetik riskler konusunda önlem alınarak ve çevresel faktörlerden korunarak ya da kaçınarak kanser gelişiminin en az 3’te birinin önlenebileceği, tarama, erken teşhis ve etkin tedavi ile de yine diğer 3’ te birinin kontrol altına alınabileceği bilinmektedir. Bu bilgilerden de anlaşılacağı üzere aslında toplamda kanser %60-70 oranında önlenebilmekte ya da tedavi edilebilmektedir.

Kanserden korunmak için risk faktörlerinden kaçınmak, kanser taramalarını zamanında yaptırmak ve aşılamanın çok önemli olduğunu bilmekteyiz. Bu anlamda öncelikli olarak kanserden korunmak için kaçınılması gereken ve dikkat edilmesi gereken risk faktörlerini vurgulamamız gerekirse, bu konuda Dünya Sağlık Örgütü gibi kanser alanında çalışan kuruluşlar tarafından bazı önemli risk faktörleri tanımlanmıştır. Bunlar:

  • Sigara ve dumansız tütün ürünlerini de içeren tütün kullanımı
  • Fazla kilolu veya obez olmak
  • Düşük meyve ve sebze alımını içeren sağlıksız beslenme
  • Fiziksel aktivite eksikliği
  • Alkol kullanımı
  • Cinsel yolla bulaşan Human Papilloma Virus (HPV) enfeksiyonu
  • Hepatit veya diğer kanserojen enfeksiyonlara maruziyet
  • İyonlaştırıcı ve ultraviyole radyasyon maruziyeti
  • Kentsel hava kirliliği
  • Katı yakıt kullanımından kaynaklanan iç mekân dumanına maruziyet şeklindedir.

Kanserden korunmak için diğer yapılması gereken ise kanser tarama programlarına dahil olmaktır. Bu kapsamda, ülkemizde T.C Sağlık Bakanlığı’nın ‘’Sağlıkta Dönüşüm Programı’’ ile toplum tabanlı kanser taramalarına yönelik ilk olarak Kanserde Erken Teşhis, Tarama ve Eğitim Merkezleri (KETEM) kurulmuş olup, kanser taramaları bu birimlerde ücretsiz olarak yapılmaya başlanmıştır. T.C Sağlık Bakanlığı’ nın güncel yapılanmasında ise “HASTALIĞA DEĞİL, SAĞLIĞA YATIRIM YAPMAK” anlayışı ile Sağlıklı Hayat Merkezleri kurulmuş olup, bu yapılanmanın içerisinde yine KETEM’ ler yer almakla birlikte, KETEM dışında İlçe Sağlık Müdürlüklerinde bulunan Toplum Sağlığı Merkezi (TSM)/Ana Çocuk Sağlığı ve Aile Planlama Merkezi (AÇSAP) ile Aile Sağlığı Merkezlerinde (ASM) de kanser taramaları ücretsiz bir şekilde yapılmaktadır. Ülkemizde yapılan kanser taramalarına ait bilgiler aşağıdaki gibidir:

  • Meme Kanseri; 40-69 yaş arası kadınlarda iki yılda bir mamografi çekimi ile taramalar yapılmaktadır.
  • Serviks (Rahim Ağzı) Kanseri; 30-65 yaş arası kadınlarda beş yılda bir HPV-DNA/pap smear testi ile taramalar yapılmaktadır.
  • Kolorektal Kanser; 50-70 yaş arası kadın ve erkeklerde iki yılda bir gaitada gizli kan testi ile taramalar yapılmaktadır. Tarama programında kişiye ait testler negatif olsa dahi, kişilere her 10 yılda bir kolonoskopi yapılması önerilmekte ve kişiler bu merkezlere yönlendirilmektedir.

Kanserde korunmada diğer bir önemli husus ise aşılama olup, bu anlamda onaylı olan HPV aşısıdır. Human Papilloma virüs (HPV) enfeksiyonu, kadınlarda dünya genelinde 4. sıklıkta, ülkemizde ise 10.sıklıkta görülen serviks (rahim ağzı) kanserinin en sık ve en önemli nedeni olup, Dünya Sağlık Örgütü tarafından önerilen HPV aşısı ile serviks kanserinin gelişiminin önlenebileceği bilinmektedir. HPV aşısının sadece serviks kanseri değil kadınlarda vulva ve vajinal kanserlerin, erkeklerde penil kanserlerin, hem kadınlarda hem de erkeklerde anal ve baş boyun kanserlerinin de önlenmesinde yeri olduğu belirtilmektedir.

HPV aşısının tarihçesine bakıldığında ilk geliştirilen HPV aşısı en sık kansere neden olan 2 alt tipe (HPV tip 16 ve 18) karşı koruyucu olan 2’li HPV aşısı olup, daha sonrasında 4’lü HPV (HPV 6,11,16,18) aşısı ve en son olarak 9’lu HPV (HPV 6,11,16,18,31,33,45,52,58) aşısı geliştirilmiştir. Bu bilgilere dayanarak koruyuculuğu en yüksek HPV’nin 9 alt tipini içeren 9’lu HPV aşısı Gardasil 9, aşağıda belirtildiği aşılaması şemasında uygulanması önerilmektedir:

·         9-14 yaş arası tüm (kadın ve erkek) bireyler: Aşının bu yaş grubunda 0. ve 6-12. ay arasında olmak üzere 2 doz olarak uygulanması önerilmektedir. 

·         15- 45 yaş arası tüm (kadın ve erkek) bireyler: Aşının bu yaş grubunda ise 0.,2. ve 6. aylarda olmak üzere 3 doz olarak uygulanması önerilmektedir. 

HPV aşısı için ideal aşı uygulama yaşının 11-12 yaş arası, en etkili dönemin ise 9-26 yaş arası olduğu belirtilmektedir.  Özellikle cinsel aktivite başlamadan önce yaptırılması öneriler arasındadır.

Sonuç olarak, 4 Şubat Dünya Kanser Günü takvimde bir günden daha fazla bir öneme sahip olup, Dünya Kanser Günü ile sürdürülebilir ve devamlılık arz eden, tüm senenin bütününe yayılmış, kanser ile ilgili sağlık politikaların, bilgilendirilmelerin ve tanıtımların oluşturulması, kanser konusunda daha fazla görünürlük, katılım ve küresel farkındalık oluşturulması ve bu anlamda etki bırakılması amaçlamaktadır.

Kanser konusunda bilgi sahibi olmamız, kanseri önemsememiz, kanserden korunmamız ve erken teşhis için kanser taramalarımı mutlaka yaptırmamız gerekmektedir.

Kanserde erken teşhisin hayat kurtardığını kesinlikle unutmamalıyız!