Yara Bakım Polikliniği
Hastanemiz bünyesinde hizmet veren Yara Bakım Polikliniği, akut ve kronik yaraların modern yöntemlerle değerlendirilmesi ve tedavi edilmesi amacıyla multidisipliner bir yaklaşımla faaliyet göstermektedir.
Yara Nedir?
Yara; cerrahi girişim, travma, ısı, donma gibi fiziksel etkenler, kimyasal maddeler, bazı hastalıklar ve enfeksiyon ajanlarının etkisiyle doku bütünlüğünün bozulması sonucu oluşan bir hasar durumudur.
Yara iyileşmesi, hücresel, sinirsel, hormonal ve bağışıklık sistemine ait pek çok mekanizmanın birlikte çalıştığı karmaşık ve hassas bir süreçtir. Bu süreç, yaranın tipi ve kişinin sağlık durumuna göre değişkenlik gösterir; bazı yaralar günler içinde iyileşirken bazıları yıllarca sürebilir.
Yara Türleri
Akut Yaralar:
• Beklenen süre içinde iyileşir.
• Yaraya neden olan etken geçicidir.
• İyileşmeyi engelleyen faktör sayısı azdır.
• Doğal iyileşme süreci işler.
Akut yaralar, neden olan etken ortadan kaldırıldığında kısa sürede iyileşme eğiliminde olan ve genellikle doğal iyileşme süreciyle kapanan yara tipleridir. Saçlı deri, koltuk altı ve kasık bölgesinde oluşan kıl dönmesine bağlı yaralar; saçlı deride, batın duvarında, sırtta, kol ve bacaklarda gelişen kitlelerin cerrahi olarak çıkarılması sonrası oluşan yaralar ile tırnak batmasına bağlı olarak tırnak çevresinde meydana gelen yaralar akut yara grubuna girer. Uygun yara bakımı ve hekim takibi ile bu tür yaralar genellikle iz bırakmadan ve komplikasyonsuz şekilde iyileşir
Kronik Yaralar:
• 3 aydan uzun sürede iyileşen ya da hiç iyileşmeyen yaralardır.
• Nedeni devamlıdır.
• İyileşmeyi zorlaştıran sistemik ve lokal birçok faktör bulunur.
• Tekrar etme eğilimindedir.
Kronik yaraların büyük kısmını bası yaraları, venöz ülserler ve diyabetik ayak yaraları oluşturur. Tedavi sürecinde sistematik ve disiplinli bir yaklaşım uygulanmadığında, yaralar geç iyileşmekte ve bu durum hem hasta hem de yakınları açısından ciddi maddi ve manevi kayıplara neden olabilmektedir.
Polikliniğimizde Uygulanan Yara Tedavi Aşamaları
Yara Bakım Polikliniğimizde, hasta ve yara değerlendirmesi bütüncül bir yaklaşımla şu aşamalardan oluşur:
• Hastanın genel sağlık durumunun değerlendirilmesi,
• Yaranın tipi, evresi ve özelliklerinin analiz edilmesi,
• Tanıya destek olacak testlerin ve görüntüleme yöntemlerinin uygulanması,
• Düzenli aralıklarla yara ölçümü ve fotoğrafla kayıt altına alınması,
• Yaranın ihtiyacına göre uygun tedavi planının oluşturulması,
• Beslenme, ağrı kontrolü ve hastanın hareket kabiliyetinin düzenlenmesi,
• Hasta ve yakınlarına yara bakımı konusunda eğitim verilmesi.
Yara tedavisi; genel cerrahi, kalp damar cerrahisi, ortopedi ve travmatoloji, enfeksiyon hastalıkları, dermatoloji, endokrinoloji, gibi farklı branşların katkısıyla yürütülür. Tedavinin koordinasyonu ise yaranın niteliğine göre bir cerrah tarafından sağlanır.
Yara İyileşmesini Olumsuz Etkileyen Faktörler
• Sistemik hastalıklar: Diyabet, damar hastalıkları, kalp-solunum hastalıkları, kanser, anemi, bağışıklık sistemi baskılanması.
• Yaranın özellikleri: Nekrotik doku, enfeksiyon, ödem, yabancı cisim varlığı.
• Yetersiz bakım uygulamaları: Uygun olmayan pansuman malzemeleri, travmatik pansuman çıkarımı, toksik kimyasalların kullanımı.
• Genel yaşam koşulları: Yetersiz beslenme, uyku bozukluğu, stres, hareketsizlik, kötü hijyen, sigara kullanımı, ileri yaş.
Enfeksiyonlu Yaralar
Yarada enfeksiyon geliştiğini düşündüren belirtiler şunlardır:
• Artan ağrı ve hassasiyet,
• Ateş, üşüme ve titreme,
• Kötü koku, yara sıvısında artış,
• Nekrotik doku veya apse varlığı,
• Yaranın boyutlarında büyüme, kızarıklık, ödem, ısı artışı.
Bu gibi durumlarda antibiyotik tedavisi, cerrahi debridman ve uygun yara bakım ürünlerinin (örneğin gümüş içeren pansumanlar) kullanılması gerekebilir.
Pansuman Seçimi
Piyasada yüzlerce farklı pansuman ürünü bulunmakla birlikte, her yara için evrensel bir “ideal pansuman” yoktur. Yaranın nem ihtiyacı, enfeksiyon durumu, nekroz miktarı gibi birçok faktöre göre en uygun ürün belirlenmelidir. Temel hedef; enfeksiyondan koruma, ölü dokunun uzaklaştırılması ve nemli iyileşme ortamının sağlanmasıdır.
Sık Karşılaşılan Kronik Yaralar
Diyabetik Ayak Yaraları:
Diyabet, damar ve sinir sistemine zarar vererek ayakta yara oluşumuna zemin hazırlar. Sinir hasarı nedeniyle hissizlik, ciltte kuruluk ve çatlaklar meydana gelir. Enfeksiyon riski artar, gangren gelişebilir. Uygun ayak bakımı, hijyen ve doğru ayakkabı seçimiyle bu yaralar büyük oranda önlenebilir.
Venöz Ülserler:
Genellikle ayak bileği çevresinde görülen bu yaralar, toplardamarlardaki kapakçık bozuklukları sonucu ortaya çıkar. Varis geçmişi olan bireylerde sık görülür. Düzensiz kenarlı, granülasyon dokusu içeren, genellikle ağrısız yaralardır. Egzersiz, kompresyon tedavisi ve uygun bakım ile kontrol altına alınabilir.
Bası Yaraları:
Hareket kısıtlılığı olan bireylerde, uzun süre aynı pozisyonda kalma sonucu cilt ve cilt altı dokularda basınca bağlı oluşur. En sık sakrum, topuk, kalça gibi kemik çıkıntıları üzerinde görülür. Düzenli pozisyon değişimi, deri bakımı, havalı yatak kullanımı gibi önlemlerle önlenebilir.
Sorumlu Hekim: Uzm. Dr. Enis ÜNLÜTÜRK
İletişim: (0232) 487 80 22 / 1927
Adres: Yıkıkkemer Semt Polikliniği - Ufuk Mahallesi Fevzi Çakmak Caddesi No:202 Buca/İzmir