Mart 2020 den bu yana Koronovirüs Hastalığı (Covid-19) ülkemizde önemli bir halk sağlığı tehdidi oluşturmaktadır. Koronavirüs’ün bulaşmasını tek başına engelleyebilecek veya tedavi edebilecek herhangi bir gıda olmasa da; bağışıklık sistemini güçlendirmenin koronavirüs’ten korunmak için en etkili yöntem olduğu bilinmektedir.
Bağışıklık sistemimizi güçlendirerek Koronavirüs sürecinden hasar görmeden çıkabilmek adına yeterli, dengeli ve çeşitli beslenme, düzenli uyku, egzersiz, temiz hava ve oksijen hayati önem taşımaktadır.
Bağışıklık sisteminin salgıladığı antikorlar protein yapıdadır. Güçlü bir bağışıklık için günlük kaliteli protein alımınızı yeterli düzeyde tutulmalıdır. Et, tavuk, balık, hindi, yumurta, süt ürünleri, bakliyatlar protein kaynaklarıdır. Gün içinde doğru pişirme teknikleri ile hem hayvansal hem bitkisel protein kaynakları dengeli olarak tüketilmelidir.
Bağışıklığın temel taşlarından biri olan D vitamini Koronavirüs te en etkili koruma faktörlerindendir. Dengeli beslenmek ve güneş ışıklarından faydalanmanın yanı sıra eğer kan d vitamini seviyesi 50 mg/dl nin altındaysa takviye kullanılmalıdır. D3K2 formunun kullanılması daha anlamlıdır ve yağda çözünen bir vitamin olduğundan yağ tüketilen bir öğünle beraber alınmalıdır. D Vitamini açısından en zengin besinlerin başında yumurta sarısı, kümes hayvanlarının etleri, balık, kırmızı et gelmektedir.
Demir minerali eksikliğinde bağışıklık sistemini güçsüz düşürmekte ve enfeksiyonlara duyarlılığı artırmaktadır. Başlıca demir kaynakları; kırmızı et, yumurta, kuru meyveler, kuru baklagiller ve yeşil sebzelerdir. C vitamini ile beraber alınması demir emiliminin artmasına yardımcı olur.
C vitamini antiviral ve antibakteriyal etkisinin yanı sıra güçlü bir antioksidandır. Besinlerle alımı çok daha değerlidir. En çok c vitamini bulunan kaynaklar brokoli, yeşil biber, kivi, yeşil yapraklı sebzeler ve turunçgillerdir.
İmmün sistemin vazgeçilmez parçası olan çinko tüm hücrelerin içerisinde ve 200 kadar enzimin yapısında yer almaktadır. En önemli çinko kaynakları hindi eti, kuzu eti, kabak çekirdeği, mantar nohut ve kajudur.
Koronavirüs’ün gıdalarla bulaştığına dair bir bulgu olmasa da gıda hazırlama süreçlerinde temizliğin en üst düzeyde sağlanması, et ürünleri başta olmak üzere; pişen tüm yiyeceklerin yüksek iç sıcaklığa erişmesi yani iyi pişirilmesi oldukça önemlidir.
Tüm bu önerilerin yanı sıra en önemlisi yeterli su tüketimi asla ihmal edilmemelidir. Toksin atımını hızlandırmak ve vücudumuzu canlandırmak için günlük ortalama 8 su bardağı su tüketilmelidir. Gün içerisinde artan çay, kahve tüketimi var ise bunların vücuttan su atımını hızlandırdığı unutulmamalıdır. Hem susuzluk hem artan kafein tüketimi uyku düzenini ve uyku verimini olumsuz etkilemektedir.
Bu dönemde dengeli beslenmenin yanı sıra bazı besinlerden de uzak durmak gerekmektedir. Bunlar; kan şekerini hızla yükselten şeker ve şekerli yiyecek ve içecekler, beyaz ekmek de dâhil hamur işi ürünler, işlenmiş et ürünleri, aşırı tuz içeren besinlerdir (hazır soslar, cips gibi tuzlu ürünler, patlamış mısır, tuzlu kurabiyeler, vb.). Enerji içeriği yüksek alkollü içeceklerin de vitamin, mineral emilimini olumsuz etkileyebildiği ve uyku problemlerine yola açabildiği için tüketimi mümkün olduğunca sınırlı olmalıdır.
Unutmayın! Koronavirüs’e karşı en büyük gücünüz bağışıklık sisteminizdir.
Diyetisyen Kadriye Zencir
Diyetisyen Pelin Doğan
Diyetisyen Sevil Alkan
Diyetisyen Havva Çakmaklı