Uzm. Dr. Nazan KURTAR - Zatürre (Pnömoni) Nedir? Tedavi Ve Korunma Yolları
09 Kasım 2023

uzm.dr. nazan kurtar.jpg



Zatürre (Pnömoni) Nedir?

Pnömoni halk arasındaki bilinen tabiriyle zatürre; kısaca akciğer dokusunun iltihaplanması ile oluşan bir akciğer enfeksiyonudur. Bakteriler  ve virüsler başta olmak üzere çeşitli mikroorganizmalara bağlı olarak meydana gelir. Hastalık çoğunlukla, hastanın kendi ağız, boğaz veya sindirim kanalında bulunan mikropların akciğere ulaşmasıyla meydana gelmektedir. Normal durumda hastalığa neden olmayan bu mikroplar, vücut savunması zayıf düşmüş kişilerde pnömoni oluşturur. Dolayısıyla Pnömoni'nin oluşmasında bulaşmadan çok, kişinin vücut direncini kıran risk faktörleri rol oynar. Pnömoni'ler tüm dünyada ve ülkemizde en sık görülen ve en fazla ölüme neden olan hastalıklar arasındadır. Özellikle bebeklerde, çocuklarda, yaşlılarda ve bilinen başka bir hastalığı olan kişilerde pnömoniler ölümcül olabilmektedir.

Bir kişinin pnömoniye yakalanmasını kolaylaştıran çeşitli risk faktörleri vardır. Bunlardan korunmak mümkünse, pnömoniler önlenebilir.

Enfeksiyon, genellikle basit bir soğuk algınlığı, üst solunum yolu enfeksiyonu gibi başlar

Riskli gruplar dışında ayaktan tedaviyle yüz güldürücü sonuçlar alınan bir hastalıktır. Bağışıklık sistemi zayıf, diabet böbrek yetmezliği KOAH gibi kronik hastalıkları olanlar, sigara kullananlar daha riskli gruplardır, zatürreyi ağır geçirebilir, tedavi için hastaneye yatmaları gerekebilir.

Pnömoni Belirtileri Nelerdir?

Üşüme - titreme, 39 - 40 °C'ye varan yüksek ateş, öksürük, kirli, iltihaplı (yeşil, sarı, pas rengi) balgam çıkarma ve yan ağrısı olabilir. Bazı pnömoni türlerinde ise sinsi başlangıç olur. Birkaç gün devam eden iştahsızlık, halsizlik, eklem ve kas ağrılarını takiben kuru öksürük, ateş yükselmesi, bulantı, kusma, baş ağrısı gibi belirtiler olabilir.

Bu şikâyeti olan hastalar mutlaka doktora başvurmalıdır. Pnömoni ihmal edilmemesi gereken bir sağlık sorunudur. Erken teşhis edilmesi ve gecikmeden tedaviye başlanmasının ölümleri azalttığı bilinmektedir.

Erişkinlerde Pnömoni Oluşmasını Kolaylaştıran Risk Faktörleri

* İleri yaş

*Kronik hastalıklar: Akciğer hastalıkları (KOAH, bronşektazi, akciğer kanseri), kalp hastalıkları, böbrek hastalıkları, karaciğer hastalıkları, şeker hastalığı, sinir sistemi hastalıkları (kas hastalıkları, inmeler, bunama), yutma güçlüğü yapan durumlar (çene, kas, sinir hastalıkları, tümörler, yemek borusu hastalıkları), bağışıklık sistemi hastalıkları (AIDS, kan ve lenf bezi kanserleri)

* Sigara kullanımı

* Alkol alımı

* Kusmalar

* Geçirilmiş uzun süreli ameliyatlar

* Grip salgınları

 

Pnömoni Nasıl Tanı Koyulur?

Fizik muayene ve akciğer görüntülemesi ile tanı konur. Pnömoni'ye zemin hazırlayan grip ve benzeri viral solunum yolu enfeksiyonları çok bulaşıcıdır. Hapşırık ve öksürükle yayılabildikleri gibi, ağız ve burun sekresyonları ile bulaşmış bardak, mendil, çatal - kaşık gibi eşyalar aracılığıyla diğer kişilere geçebilir.

Pnömoni Nasıl Tedavi Edilir?

Bakterilerin yol açtığı zatürreler antibiyotikle tedavi edilir. Çoğu hasta, antibiyotik tedavisini evde alabilir. Tedaviyi doktorun önerdiği süre boyunca almak, iyileşme görülünce kesmemek çok önemlidir. Viral kaynaklı zatürrelerde antibiyotikler işe yaramaz, hastanın genel durumunu destekleyici tedaviler yapılır. Solunum sıkıntısı hastalar hastaneye yatırılarak tedavi edilirler. Bol sıvı alımını sağlamak iyileşmeye, balgamın atılmasına yardımcı olacaktır Öksürük, vücudun balgamı atmak için ihtiyaç duyduğu normal bir savunma mekanizmasıdır. Ağrı kesici, ateş düşürücüler bazen gerekli olabilir.

Pnömoni Korunma Yolları Nelerdir?

Pnömoni'den korunmak için pnömoni oluşumunu kolaylaştıran olumsuz faktörler düzeltilmelidir. Bu amaçla kronik hastalıkların uygun şekilde takip ve tedavisi, stresten kaçınma, dengeli beslenme ve hijyenik barınma koşullarının sağlanması, alkol, tütün ve ilaç bağımlılığının kontrolü ile ağız ve mide içeriğinin solunum yollarına kaçmasına = aspirasyona yol açan risk faktörlerin azaltılması gerekir.Pnömoni'ye yol açabilen veya kolaylaştırıcı olan grip salgınları sırasında kalabalıkta temasın azaltılması, maske kullanılması ve özellikle yüksek riskli gruba grip bulaştırabilecek kişilerin aşılanması korunma için önemlidir. El yıkamanın önemi hiç bir zaman dışlanmamalı, el yıkama alışkanlığı edinilmelidir.

Grip virüsünün bizzat kendisi Pnömoni'ye yol açabildiği gibi, diğer mikroorganizmalara bağlı Pnömoni türlerinin ortaya çıkmasını da kolaylaştırabilir. Gribin ağır seyrettiği ve ölümcül olduğu olgular çoğunlukla Pnömoni'nin gribe eşlik ettiği olgulardır. Bu nedenle Pnömoni'lerin ve buna bağlı ölümlerin önlenmesi için grip salgınlarının da önlenmesi gerekmektedir.

Gripten korunmak üzere aşılar geliştirilmiştir. Bu aşılar bir yıl süreyle korunma sağlar. Grip aşıları her yıl eylül, ekim aylarında ya da en geç kasım ayında bir doz kas içine yapılmalıdır. Grip aşıları gribe yakalanma riski yüksek veya grip olduğunda gribin ağır ve ölümcül seyredebileceği kişilere uygulanmalıdır. Pnömokok aşısı, grip aşısı da riskli hastalar için çok faydalıdır

Pnömokok aşısı

Pnömoni nedenleri arasında dünyada en sık rastlanan mikroorganizma Streptococcus Pneumoniae' dir. Pnömokok dediğimiz bu bakteriye karşı hazırlanmış aşı bulunmaktadır. Pnömokoklar başta üst solunum yollarında olmak üzere pnömoni dışında enfeksiyonlara da yol açabilir. Bu aşı tamamen olmasa da yüksek riskli kişilere uygulandığında kısmen koruma sağlayabilmektedir. Aşı kas içine yapılmaktadır. 5 yıl sonra tekrarı yapılır.

Pnömokok aşısı önerilen kişiler;

* Bağışıklık sistemi normal olup kalp hastalığı, akciğer hastalığı, şeker hastalığı, alkolizm, siroz, beyin- omurilik sıvı kaçağı gibi kronik hastalığı olanlar
* Bağışıklık sistemi yetersiz olup pnömokoksik hastalık riskinin artmış olduğu dalağı alınmış kişiler, bazı kan hastalıkları, kronik böbrek hastalığı bulunanlar ve organ nakli yapılmış olanlar

* AIDS taşıyıcısı erişkinler

* 65 yaş ve üzerindekiler

* Grip ve pnömokok aşıları yüksek ateşli bir hastalığın seyri sırasında yapılmaz

* Grip aşısı yumurta alerjisi olanlara uygulanmamalıdır. Her iki aşı da oldukça güvenlidir. Aşı uygulanan yerde ağrı ve kızarıklık gelişebilir. Ateş, halsizlik, kırıklık gibi bazı yan etkiler olabilir, bunlar geçici ve hafiftir.