Ege Bölgesi’nde Kas ve Sinir Biyopsisi Yapan Tek Hastaneyiz…
23 Temmuz 2025

  • 1
  • 111
  • 11
  • 1111
  • 11111
  • 111111
  • 11111

Ege Bölgesi’nde Kas ve Sinir Biyopsisi Yapan Tek Hastaneyiz…
 
İzmir Demokrasi Üniversitesi Buca Seyfi Demirsoy Eğitim ve Araştırma Hastanesi Patoloji Kliniği’nde, nadir görülen kas ve sinir hastalıklarının tanısında büyük öneme sahip olan kas ve sinir biyopsisi işlemleri başarıyla gerçekleştirilmektedir. Ülkemizde yalnızca sınırlı sayıda merkezde uygulanabilen bu özel yöntem, Ege Bölgesi ve İzmir’de sadece hastanemiz bünyesinde yapılabilmektedir.

Hastanemiz Patoloji Kliniği Eğitim Sorumlusu Prof. Dr. Gülden Diniz, kas ve sinir biyopsilerinin, SMA (Spinal Musküler Atrofi) ve DMD (Duchenne Kas Distrofisi) gibi genetik kökenli nöromusküler hastalıkların tanısında kritik rol oynadığını ifade etti. Türkiye genelinde yalnızca 6 merkezde kas, 5 merkezde sinir biyopsisi yapılabildiğini belirten Prof. Dr. Diniz, “Biz bu işlemleri hem kas hem de sinir biyopsileri düzeyinde gerçekleştirebilen sayılı merkezlerden biriyiz. İzmir ve Ege Bölgesi’nde ise bu hizmeti sunan tek hastane konumundayız” dedi.

Prof. Dr. Diniz, tanı sürecinde kullanılan bazı boyaların yüksek maliyetli veya zor temin edilebilir olduğuna da dikkat çekerek, bu alandaki özverili çalışmalarına şu sözlerle değindi:
“Enzim boyalarını kimyasallardan kendim hazırlıyorum, pH ölçümlerini yaparak uygun hale getiriyorum. Tüm bu işlemler, doğru tanının konulabilmesi için büyük bir hassasiyetle yürütülüyor.”

Türkiye’nin Dört Bir Yanından Hasta Başvurusu

Hastanemize yalnızca İzmir ve Ege Bölgesi’nden değil, Diyarbakır, Van ve Giresun gibi uzak illerden de hastalar başvuruda bulunuyor. Ancak bu hizmetin ülke genelinde yeterince bilinmemesi nedeniyle, biyopsi sayısı yıllık ortalama 100-150 ile sınırlı kalıyor.
Prof. Dr. Diniz bu durumu şu sözlerle değerlendirdi:
“Bazı hastalar nerede yapılacağını bilmediği için aylarca araştırmak zorunda kalıyor. Oysa biz burada bu işlemi uzun süredir yapıyoruz. Bu nedenle tanı sürecinde bu yöntemin daha fazla kişiye ulaşması, duyurulması gerekiyor.”

“Doğru Tanı, Yaşam Süresini 30 Yıla Kadar Uzatabiliyor”

Kas hastalıklarında erken ve doğru tanının, tedavi sürecinde belirleyici rol oynadığına vurgu yapan Prof. Dr. Diniz, “Bazı biyopsi örneklerinde distrofin proteini üretiminin izlenmesi, hastanın yaşam beklentisini 30 yıla kadar artırabiliyor. Bu nedenle tanının ne kadar erken konulursa hem hasta hem de ailesi için o kadar umut verici oluyor” ifadelerini kullandı.

“Gelecek Nesillere de Katkı Sağlıyor”

Kas ve sinir biyopsilerinin yalnızca tanı koymakla sınırlı kalmadığını belirten Prof. Dr. Diniz, “Erken tanı sayesinde genetik danışmanlık verilebiliyor, ailede taşıyıcılık durumu tespit edilebiliyor. Böylece sonraki nesillerin sağlığına da katkı sağlanmış oluyor” diyerek, biyopsinin öneminin yalnızca bugüne değil, geleceğe de ışık tuttuğunu vurguladı.

İzmir Demokrasi Üniversitesi ile 16 Eylül 2020 tarihinde yapılan afiliasyon protokolü ile akademik gücünü artıran hastanemiz, hem klinik hem de bilimsel düzeyde nadir hastalıkların tanısına yönelik hizmet sunmaya devam etmektedir.